Kamran AZAR ve Azar MAHDAVAN: İran-Türkiye ilişkileri yeni Büyükelçi Derya Örs’ün Tahran’da işe başlamasıyla bambaşka bir aşamaya girmiştir; açıkçası Derya Örs iki ülkenin siyasi ilişkileri alanında İran tarihi, kültürü ve edebiyatına aşina olarak ülkemize siyasetten öteye içten bir sevgiyle yaklaşan belki de ilk Türk büyükelçi.
Sayın Örs’ün Konya’da doğup Mevlana’yı bağrına basan bu kentte yetişmesi İran kültürüne duyduğu ilginin nedeni olarak görülebilir fakat bu konuda sahip olduğu bilimsel ve edebi geçmişiyle Farsça’dan Türkçe’ye çevirdiği eserleri de dikkate almamız gerekiyor.
Geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İran ziyaretleri boyunca çevirmen olarak eşlik eden Derya Örs şimdi ise büyükelçi görevine atanarak iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir seviyeye taşımayı amaçlıyor.
Bu arada sayın Örs’ün İran kültürüne yönelik duyduğu ilgiyi Twitter hesabındaki paylaşımları vasıtasıyla fark edebiliriz.
Örs’ün son günlerdeki tweetleri ise onun İran ve özellikle de Tahran’daki parklar ve turistik mekanlara olan merakını açığa çıkarmaktadır.
Türk Büyükelçi dün Twitter hesabında Tahran’daki Gülistan Sarayı, Lale Parkı, Bustan-i Pervaz gibi yerlere yaptığı ziyaretleri hakkında bazı fotoğraflar paylaştı. Bu paylaşımlar ise Büyükelçinin kendisini takip eden İranlılar tarafından yoğun bir ilgiyle karşılanmasına neden oldu.
Türkiye’nin yeni Tahran Büyükelçisi’nin söz konusu girişimini değerlendirmek istersek şöyle diyebiliriz: Bu paylaşımlar İran ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için siyasetin tek başına yeterli olmadığını ve artık günümüzde kültürel etkileşimin de bu yönde büyük bir rol oynadığını açığa çıkarıyor.
Dolayısıyla “kültür dilini” iyi bilme konusunun modern diplomasi alanında önemli bir etkiye sahip olduğunu kabul etmemiz gerekiyor; işte bu yetenek de Derya Örs’ü diğer büyükelçilerden daha farklı bir konuma yerleştiren öne çıkan unsurdur.
yorumunuz